IDEA Sohbetleri 14 - Ersan Ener & Mustafa Hasdoğan
ETMK IDEA sohbetlerinin ondördüncü buluşması Mustafa Hasdoğan’ın moderatörlüğünde endüstriyel tasarımcı Ersan Ener’in katılımı ile gerçekleşti. Kurgu Mobilya kurucu ortağı Ersan Ener, ODTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı bölümünden ilk mezun kişilerden biri olarak o dönemde aynı yıl mezun olan meslektaşları ile aralarında kurdukları dayanışma örneğinin pozitif etkilerini dile getirdi. Mobilyanın tarihçesine ve ülkenin dört bir yanına yayılan üretim odaklı mobilya endüstrisinin artılarını ve gelişmeye açık taraflarını sıraladığı sohbette sanayici, coğrafik koşullar ve kullanıcı alışkanlıklarının kesişiminde sektör bilgisini veriler ile birlikte paylaştı.
Mustafa Hasdoğan: Mezuniyetinin ardından 35 yılı aşkın bir zaman geçti, geriye dönebilseydin neleri daha farklı yapardın?
Ersan Ener: İlk 6 ay, 1 sene bu sektörde iş yapan bir kurumda çalışmak isterdim ki konuları sektör içinde öğreneyim. Yapılacak hatayı engelleyecek bir deneyim kazanmak verimlilik sağlardı. İç mekan tasarımı işlerinde 2001 yılına dek müşteriler ile birebir temas halinde iş yaparken, sonrasında işleri inşaat firmalarından almaya başladık. Bizim şirketimizin hizmet sunma yöntemi bu dönemde ürün bazlı iş yapıştan proje yönetimine evrildi. İnşaat firmaları işbirliği için geldiğinde taahhüt ettiği bir proje var. Kim yaparsa yapsın aynı sonuca erişmek önemli. Biz burada kendi ürün bandımızı büyütüp kendi ürün ailemiz üstünden iletişim yürüterek kendi pazarımızı yaratmak yerine her seferinde projeye odaklanmayı seçtik. Bu durum da yaklaşık 15 yıl boyunca farklı projelerde edindiğimiz benzersiz deneyimleri, ardından gelen projeye dahil etmemize engel oldu. Bir şube ya da bayii olarak ürün satışı üstünden ilerlemek çok daha etkili olabilirdi, bu sebeple son yıllarda bu yöne eğilmeyi daha verimli bulduğumuz için ürün ailemizi zenginleştirerek ilerliyoruz. Girişimci her bir kişiye önerim kendi özgün ürünleri ile sektöre girmelerini öneririm.
Mustafa Hasdoğan: Bir yeni mezun girişim kurmak istediği konuya dair adım atmaya ne zaman başlayabilir? Ne olur da hakimiyet hissi ile karşılaşır?
Ersan Ener: Neye hakim olduğu ile başlamalıyız. Üretimden söz ediyorsak ucu çok açık. Küçük bir üç boyutlu yazıcı alarak, tasarımlarınızı yapıp kendi sektörünüz ne ise ürün sunabilirsiniz. Hedeflediğiniz yol önemli. Kendi mesleğimden ve düşlerimden taviz vermem diyerek ilerleyebilmek için, doğru bildiğini ortaya koyabilmek kişinin girdiği kanal ve hacim ile ilgili bir durum. Büyük bir kuruma girdiniz, tasarımcı olarak kurumsalda çalışıyorsunuz, orada sizden daha deneyimli bir kurum yetkilisi onaylamadı, siz de inat edip ya yaparım, ya giderim dediniz, işinize son verilir. O yüzden nerede nasıl aksiyon alacağınızın da önemi büyük.
Mustafa Hasdoğan: Tasarladığınız ürünlerde, özellikle bahsettiğiniz raf çözümünde, mobilya sektörü özelinde öngörülmesi beklenen kullanım ömrü var mı? Ömürlük ürün algısı geçerli mi?
Ersan Ener: İyi bir soru. Calligaris firma yetkililerine sormuştum, masif olan ürünler için 5 yıl, masif olmayanlar için 3 yıl olduğunu söyleyebiliriz demişlerdi. IKEA’nın ürün üretim politikasına baktığınızda ürünlerin bir kez kurulduktan sonra tekrar kurulumu marifet ister. Kullanılan malzemenin yoğunluğu ürünleri birkaç seneden kullanılmaz hale getiriyor. Buna karşılık tartışma şu, ucuz ürün birkaç senede yenilenmeli, pahalı ürün hep kullanılmalı. Beyaz eşya için de birkaç senede bir yenilenmesi beklenen bir hal aldı. Bizim ürün için ise şu geçerli, bir soruna odaklı. Küçük ofislerde depolaması zorunlu dosyaların yerleşiminde ofisini büyütmeden verimli bir istifleme öneriyoruz, daha büyük yatırım yerine küçük bir mobilya değişikliği ile çözüme ulaşmak önemli. Teknolojik gelişmeleri dikkate aldığımızda dosyaların yerini dijital ortamda depolama olacağını tahmin edebiliriz. Bu bağlamda söylüyorum. Mobilyada da yeni neslin en pahalı değil işine en yarayacak olana yöneldiği teknolojik ürünlerde olduğu gibi büyük yatırımlara gerek olmamalı ve kullanımı da çok uzun olmamalı diye düşünüyorum.