IDEA Sohbetleri 9 - Ela Cindoruk & Nazan Pak & Sezgin Akan

ETMK IDEA sohbetlerinin dokuzuncu buluşmasında ECNP Galeri kurucuları Ela Cindoruk ve Nazan Pak, Sezgin Akan moderatörlüğünde bir araya geldi. Her iki tasarımcı da çağdaş mücevher tasarımı yolculuğuna başlamalarında endüstriyel tasarım eğitimi ile edindikleri düşünme biçimi ve temel tasarım prensiplerine hakimiyetlerinin önemini vurguluyor. "Malzemenin sınırlarını zorlamak benim için bir meydan okuma" diye ekleyen Nazan Pak ve "Bugüne kadar, malzemenin potansiyelini ortaya çıkarmak üzere ısrarcı ve merakımı hiç kaybetmeden ilerlediğim bir ömrüm oldu." diyen Ela Cindoruk ikilisinin 30 yıla yaklaşan yol arkadaşlıkları boyunca hayata geçen çalışmalarına ETMK YouTube kanalından ulaşabilirsiniz. Sohbetten kısa bir kesiti sizlerle paylaşıyoruz.

Sezgin Akan: İkinizin de başlangıç hikayesi özel, beni etkileyenlerden biri de bu alandaki ısrarcılığınız. İşbirliğinizin devamlılığı ve bu alandaki sürekliliğini nasıl mümkün oldu?

Ela Cindoruk: Merak.

Nazan Pak: Sebat.

Ela Cindoruk: En iyi yaptığımız ve eğlenerek, severek yaptığımız iş olduğu için. İkimize de malzeme merakı endüstri tasarımı eğitiminden geliyor. Genel bir mücevher tasarımı eğitimi almış olsaydık, daha tutucu bakabilirdik. Biz mesleğimiz sayesinde yeni malzeme arama bulma merakı ile devam ediyoruz. Aldığımız eğitim sayesinde bambaşka malzemeler araştırıp malzemenin potansiyelini işe yarar hale getirme çabasındayız. Dolayısıyla da o malzemeyi arama bulma ve yeni bir şey ortaya çıkarma merakı beni harekete geçiren şey. Farklı sektörlere de hizmet verdik. Bize düşünme biçimini öğreten mesleğimiz ve temel tasarım prensiplerine hakim olup üstüne de merak ve sebat eklenince devamı geliyor.

Sezgin Akan: Yapılan işlerin son kullanıcı ile buluşması, işinizin ekonomik devamlılığı konusunda ne söylersiniz?

Nazan Pak: Bizim yaptığımız gibi yapmak isteyenlerin, atölye açarak ilerlemek, sergi yaparak yol almak isteyenlerin ekonomik rahatlığa sahip olmaları gerekiyor. Kolay değil.

Ela Cindoruk: Dünyanın her yerinde çok zor. Çok iyi tasarımcılar, sanatçılar; müzelerde işleri sergilenenler dahi tek başına bu işi yaparak para kazanmıyor. Ek işleri var herkesin, ders veriyor, başka bir iş daha yapıyor. Bu işten ekmek yemek kolay değil. Bize ailelerimiz destek oldu, o yüzden şanslıydık, buna rağmen çok da zorlandık.

Nazan Pak: Konuya bulaşınca da kurtulmanız mümkün değil. Çok seri üretime döndürüp başka bir yöne gitmesi gerekiyordu, biz de onu istemedik. Onaylamadığımız bir yöne gitmesini tercih etmedik.

Sezgin Akan: Biz mücevheri bir statü objesi olarak değil, yaşama dair bir ifade aracı olarak görmek istiyoruz tasarımcı olarak, kullanıcılar ise bu statü algısından uzaklaşmayı pek istemiyor. Büyük markalar da daha çok bu bağlama odaklanıyor, küreselleşmenin de bir getirisi olarak belki de… Siz bu konuda ne söylersiniz?

Nazan Pak: Küreselleşmeyi bir yana bıraktım, ben en iyi bildiğim şekilde yapmaya devam edeceğim. Severek yaptığım bir iş, bunu da takdir eden var. Diğer türlüsünü yapmak içimden gelmiyor. Bana göre de değil.

Ela Cindoruk: Küreselleşme denen şey yerel, el işçiliğini göz ardı ediyor. Acıklı. Yapacak ne var bilmiyorum. Bugün geldiğimiz noktada, seyahatin bu kadar rahat olmaması, ticareti değiştirir mi? Bunu da göreceğiz.

Söyleşi videosu için tıklayınız.